Merhaba canlar;
Bugün size çok şikâyetçi
olduğum bir konudan bahsedeceğim.
Sokakta bağış
toplayan "Greenpeace"çi kardeşlerimiz.
Greenpeace’in
yaptığı işlere kesinlikle saygı duyuyorum. Büyük işler başarıyorlar,
başaracaklar. Nükleere, GDO’ya, denizlerin kirletilmesine, küresel ısınmaya
karşı duruşlarını takdir ediyorum.
Bunlar bir yana sokakta
insanların önünü keserek, durup konuşmazsan arkandan söylenerek bağış
toplamalarını onlara yakıştıramıyorum. Büyük meselelerin peşinden koşan adamlar
değil mi bunlar ya da sokağa koyduğu adamlar bu amacı iyice benimseyememiş.
O kadar
samimiyetsiz buluyorum ki.
Çat, sözde yırtık greenpeaceçi arkadaşımız bir anda önünüze atlıyor ya da olduğunuz kafeye girip masanızda beliriyorlar. Kadıköy karga da başıma gelmişti bu da. “Yardım etmek ister misiniz?” Yok etmeyeceğim. “Ama biliyor musunuz ülkemizde şuşuşuşuşşu oluyor”. Arkadaş ben işsizim. Üç ay önce asgari ücretle çalıştığım işi bırakmışım. Şimdi ailemin verdiği harçlıkla geçiniyorum. Sana yardım edebilecek biri gibi mi duruyorum? Ya da yolunu kestiğin diğer genç arkadaşlar sana yardım edebilecek adam mı? Kusura bakmayın ama tuvalette kıçını 200 lirayla silebilecek adamlar var bu ülkede. Greenpeace çek elini 50 liramdan. Ayrıca sokakta hiç tanımadığım, Greenpeace adına çalıştığını söyleyen bir adama kredi kartı bilgilerimi vermek istemiyorum. Zaten bu şehirde herkes tedirgin girdiği mağazada bile satış elemanının suratına bakmıyor. Seninle mi konuşacak? Metrobüse her bindiğimde orada oluyorlar artık hayır demekten ben utanıyorum.
Çat, sözde yırtık greenpeaceçi arkadaşımız bir anda önünüze atlıyor ya da olduğunuz kafeye girip masanızda beliriyorlar. Kadıköy karga da başıma gelmişti bu da. “Yardım etmek ister misiniz?” Yok etmeyeceğim. “Ama biliyor musunuz ülkemizde şuşuşuşuşşu oluyor”. Arkadaş ben işsizim. Üç ay önce asgari ücretle çalıştığım işi bırakmışım. Şimdi ailemin verdiği harçlıkla geçiniyorum. Sana yardım edebilecek biri gibi mi duruyorum? Ya da yolunu kestiğin diğer genç arkadaşlar sana yardım edebilecek adam mı? Kusura bakmayın ama tuvalette kıçını 200 lirayla silebilecek adamlar var bu ülkede. Greenpeace çek elini 50 liramdan. Ayrıca sokakta hiç tanımadığım, Greenpeace adına çalıştığını söyleyen bir adama kredi kartı bilgilerimi vermek istemiyorum. Zaten bu şehirde herkes tedirgin girdiği mağazada bile satış elemanının suratına bakmıyor. Seninle mi konuşacak? Metrobüse her bindiğimde orada oluyorlar artık hayır demekten ben utanıyorum.
Sonra bu adamlara
da üzülüyorum. Onların ki de ekmek parası. Bir kotadır doldurmaya çalışıyorlar.
Düzenin bir parçası olmuş bu adamlarda.
O yüzden onları
kotayla terbiye eden “haydi sokakta milletin önünü kesip para dileyin” diyen
adamlara kızıyorum. Ne bileyim bir stant dikin arkadaş. Derdi olan oraya
gelsin. Yazık bu arkadaşlarımıza. Çoğu kişi kışlayarak, tersleyerek başından
savıyor. Göz göze gelmemeye çalışıyor. Onlardaki de can be ya.
Bana gelince ben
olabildiğimce nazik olmaya çalışıyorum. Yaptıkları işe saygı duyduğumu, ancak
kredi kartım olmadığı için yardım edemeyeceğimi, internet sayfalarını takip
ettiğimi söylüyorum. Yalanda değil hani internet sayfalarına bakınıyorum arada.
Duyarsız kalmamaya çalışıyorum.
Ama arkadaş şu
dilenir gibi sokakta arkadaşlarımıza para toplatmanı çok samimiyetsiz buluyorum
be Greenpeace. Sevgiler.
Bir de ben greenpeace'in yerinde olsam bu amcayla çalışır, samimi samimi işler yapardım :)
youtubeda pek çok şiiri var. hoşgörahmet diye bakabilirsiniz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder