Akademideki işleri
bilenler bilir. Yetenek patlaması olmadığımı öğrenmemle benim patlamam bir olmuştu.
Akademi bitti, sertifika için yetenek sınavlarını bekliyorum, bir yandan da “La
bu tiyatro işi de olmayacak, neyin ucundan tuttursam? Parayı vursam?” diye
hayaller peşinde koşuştururken facebookumda bir mesaj. Çağrı merkezinden bir
arkadaşım telefonunu yazmış ve onu aramamı istemiş. Merak ettim görür, görmez
aradım. Arkadan neredeyse fırtına sesi geliyordu. Yağmura yakalanmış sokakta,
konuşamadık. Aradan bir iki hafta geçti o beni aradı görüşelim dedik ancak ben
bir süreliğine annemlerin yanına gidecektim, buluşamadık. Maşukiyeden dönmeden
bir gün önce aradı ve biz ertesi günü buluşmaya karar verdik. Yanında da benim
liseden arkadaşım Kübra gelecekti. Kübra ve Gülşah üniversitede tiyatro
bölümünü okumuşlar ve aynı evde kalıyorlarmış. Pofidik bir üçlü buluşma yaptık.
Kadıköyde Piraye kafeye gittik. Çay, çorba, sohbet, muhabbet derken ikisi bir göz göze geldi, Kübra ben konuya giriyorum dedi ve bir çocuk oyunu çıkarmak
istediklerini benimde onlarla oynayıp oynayamayacağımı sordular.
DA DA DA DAAAAN!
Kısmetin nereden
çıkacağı hiç belli olmuyor canlar. Ekmek kapısı işte bak J Hemen atladım hiç
düşünmedim. Hiiç bir işim yok oynarım dedim.
Akademide neredeyse
hiçbir şey öğretmemişler onu fark ettim onlarla çalışırken. Resmen onlarla sil
baştan yaptım. Bir sürü prova yaptık şimdiye kadar. O kadar keyif alıyorum ki
çalışmalarımızdan anlatamam.
Oyunu, müziği,
kostümü her şeyi her şeyi yaptılar. Bir kere beni eğittiler J ehehe Şimdi alınması gereken belgeler,
şunlar bunlar var. Kısmetse önümüzdeki okul döneminde gençleri coşturacağız J
Bu arada kamerasını
bize ödünç verebilecek biri var mı?
Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder