23 Ağustos 2012 Perşembe

Dişçi Korkusu


"20lik dişim geliyor. Acısından hiçbir şey yiyemiyorum. Bilinçli hipnozla diş tedavisi yapan Ali Eşref Müezzinoğlu'na ulaşmaya çalışıyorum. Aksi halde 90 yaşıma kadar diş doktoruna gitmem. Koltuğa gömüldüm, artık umutsuzca kaderimi bekliyorum. Kesinlikle böyle bir insan değildim evet bu halimden hiçte memnun değilim. Ama neden bir şey yapmıyorum. Bunu yaşayan tek kişi değilim değil mi?
Bunu okuyup daha beter ol diyenlerin dişleri, başları ağrıdan yüzleri sivilceden, gözleri çapaktan, saçları kırıktan, telefonları sapıktan, ayakları nasırdan kurtulmaz. Bitmek tükenmeyen merdivenlerden yüzünüz çarpa çarpa düşersiniz inşallah.
Bakmayın öle.
höd."

Yukarıda okuduğunuz satırları 7 Ağustos 2010 da yazıp. Facebook hesabımda yayınlamıştım. 20lik diş ağrılarını bilirsiniz. Ara ara yoklarlar geçerler. Birkaç güne düzelip bu meseleyi yalnızca bir yazıdan ibaret bırakmıştım. Ve size çok acı bir şey itiraf edeyim. Ben dişçiye en son 16 yaşımda gidip üç adet siyah dolgu yaptırmıştım. Bir daha diş kelimesini cümle içinde dahi kullanmadım.

16 yaşımda gittiğim dişçi, yapılan uyuşturmaların psikolojik olduğunu, alt çenenin hiçbir zaman tam anlamıyla uyuşmayacağını ve dayanabileceğimi söyledi. Uyuşturucu madde her neyse elinde yoktu sanırım. Ben 3 dolguyu inleye inleye yaptırdım. Bu kötü tecrübeden sonra asla dişçiye gitmedim. Dişten bahsedilen ortamlarda bulunmadım. Ne yazık ki diş bakımı mı da hiçbir zaman laikiyle yapmadım.

Geçen seneler boyunca ağzımda ki çürükleri görüyordum elbette ve yirmilik dişlerimin çıkmakta olduğunu. Hatta alt ön dişlerimin sıkışmakta olduğunu acı acı takip ediyordum. Ne zaman dişçiye gitmemle ilgili ailem ve arkadaşlarımla konuşsam ağlama moduna, yok yapamayacağım gittiği yere kadar yeeaa, hayııır moduna giriyordum. 

Çevremde ki her insan bu durumu çok çok abarttığımı düşünüyor. Benimle biraz konuştuktan sonra ehh uzatma, saçmalama, abartıyorsun, sen oyuncu kızsın bilerek böyle yapıyorsun falan diyorlar beni iyice sinirlendirip kırıyorlardı. Korkumu kimsenin anlamaması, bunu ifade edememem beni bu konunun üstünü kapatmaya ve ertelemeye itti.

Gittiği yere kadar bırakmak gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Ailemle sürekli bir dişçi arayışı içindeyiz. Kim benim bu korkumu anlar anlayış gösterir zart zurt derken. Annemin arkadaşı Ayşen teyze diş hekimliğinde gelinmiş son noktayı yani diş hekimi Başak Ergin’i önerdi bize. 

Bir perşembe günü (yaklaşık 2 hafta önce) Ayşen teyze beni ve babamı alarak Başak ablanın muayenehanesine götürdü. Kalp krizi geçirdim. Başak abla yalnızca ağzıma bakıyordu ve ben son nefesini vermek üzereydim. Artık dönüşü yok biliyorum içimde şu işe baş koymanın rahatlığı ve korku var. Deli bir korku hem de. Röntgenimi çektirip tekrar Başak ablanın yanına geldim. Yapılması gerekenleri söyledi. Ağızım ölmüştü resmen. Arka dişlerimi kesinlikle fırçalayamadığımı, çürüklerimin çok hızlı ilerlediğini söyledi. Bir de bir yirmilik dişimin çekilmesi gerekti. O an öldüm. Bu yaşa kadar yirmilik diş çekimiyle ilgili hep sökmeli yarmalı hikâyeler dinleyen ben. Evet öldüm.

O gün tedaviye başlamadık pazartesi başlayacaktık. Koşar adımlarla çıktım oradan. Başak abla çok her şeyi aşama aşama anlatan, huzur ve güven veren biri. Özel hayatımızda çok iyi anlaşabilirdik. Ama o benim dişlerimi tedavi edecekti. Korku yanı başımdaydı.

Pazartesi günü mide spazmı, kalp krizi her türlü pis lanet duyguyu yaşayarak gittim muayenehaneye. Hayatımda hiç bu kadar heyecan stres yaptığımı hatırlamıyorum. Oturdum malum koltuğa. Alet edevatı incelememeye çalışıyorum. Ayaklarımı titretip, derin nefes alıyorum. Ha ağladım ha ağlayacağım. Tam göz hizamda televizyon vardı. Bazen ona dalıp dikkatim dağılıyor ve unutuveriyordum. Başlayalım tedaviye. Önce kulak çubuğuna bir şey sürüp iğne yapacağı yere sürdü. Bir karıncalanma başladı ve altı yedi dakikada orası uyuştu. İğnenin girişini kesinlikle hissetmedim. Aklım sürekli orada hâlbuki ha acıdı ha acıyacak diye düşünüyorum. Tüm hassasiyetim orada toplanmış bir vaziyetteydi. Şükürler olsun ki kesinlikle hissetmedim. O gün bir dolgu ve bir kanal tedavisi yapıldı ağzıma diğer seferinde yirmilik dişim çekildi. Yirmilik dişiyle ilgili tüm hikâyeleri unutun. Ulan yıllarca beynimi o kadar bulandırmışlar ki. Yazıklar olsun. Başak abla uyuşturduktan sonra elinde bir aletle yirmilik dişime baskılar uyguluyordu. Hissediyor musun dedi. hissetmiyorum sadece baskıyı anlıyorum başım geriye gidiyor dedim. Güzel dedi ve derin nefes almamı söyledi. Çekerken haber vereceğim dedi. Tamam dedim. Başım iyice geriye yaslandı baskıdan. Ne oluyor acaba neyle çekecek diye beynimden otuz saniye içinde otuz bin düşünce ve soru geçerken ağzıma bir şey düştü gibi geldi. Dilim uyuşuk olduğu için çözemedim doktor ağzımdan bir şey aldı, tepsisine koydu. Geçmiş olsun dedi, pamuğu ısırmamı söyledi gülerek. Anam bitti yiieaa :) Yarım saat pamuğu ısır ve sonra orayı unut dedi. İkinci günümde bitti. Üçüncü gün diş taşlarım temizlendi kalan dolgularımı bitirdik ve altı ay sonra görüşmek üzere ayrıldık.

Üst çene anestezisi ve alt çene anestezisi oldukça farklı şeylermiş bunu öğrendim. Üst çeneniz çok çabuk uyuşuyor ve zerre kadar bir şey hissetmiyorsunuz. Alt çenenizde ufak bir hassasiyet oluyor. Ancak bu sizi korkutacak derecede bir şey değil. Yalnızca bir sızı hissediyorsunuz. Şükürler olsun ki Başak ablanın eli o kadar hızlı ki. Diş taşı temizliği mm nasıl desem soğuk ve sulu bir işlem. Dişinizin üzerinde ve aralarında gezen sivri uçlu bir kanca düşünün ama bu esnada sürekli kancadan soğuk su fışkırıyor. İçiniz bir tuhaf oluyor sesten ama acı söz konusu değil. Sonra makineli bir diş fırçası ile dişleriniz temizleniyor hoop bitti. Artık sabah akşam atlamadan arka dişlerime özen göstererek en az dört dakika dişlerimi fırçalıyorum. Hemen arkasından ağız gargarası kullanıyorum. Haftada iki üç kez diş ipi kullanıyorum. Canlar ağız dehşet önemli. Dikkat edin. Sevgiler. 





Fotoğrafta ki canım çürük yirmilik dişim.

2 yorum:

  1. Selam tonton;

    Gecmis olsun, dis koltugu korkun babadan gecmis herhalde, kih,kih

    g.c

    YanıtlaSil
  2. Çocukların çoğu diş hekimi korkuyor ama biz her zaman onların diş sağlığı için kliniklere onları almak gerekir.
    Ankara dis klinigi

    YanıtlaSil