23 Nisan 2012 Pazartesi

Üflemeli Hocalar

Barış MANÇO - Günaydın Çocuklar

Beşinci sınıfın sonuna kadar müzik dersi benim için Ilgaz anadolunun sen yüce bir dağısın ve evreşe yolları dar, bana bakma benim yarim var şarkılarından ibaret ve gayet eğlenceliydi. Orta bire ne zaman geçtik müzik dersi benim için bir çin işkencesine döndü.
Hoca herkesin bir fülüt edinmesini söylemişti. Annemlerle gittik bana güzel sarı bir fülüt aldık. Canım fülüdüm, kendimce üfleyip ev ahalisinin kafasını şişirmek suretiyle dört dönüyordum. -Yine grip falan oldum sanırım- notaları öğreneceğimiz ilk müzik dersini kaçırdım. Diğer hafta müzik hocamızın yanına gittim, en çalışkan, bilgiye aç, en sevimli halimle “öğretmenim ben geçen hafta gelemedim, bana da notaları öğretir misiniz” dedim. Karının yanına gitmeden hayal ediyorum, hoca bana notaları gösterecek ben hepsini öğrenip, sınıfın en harika fülüt çalan öğrencisi olacağım. Öyle yetenekli çıkacağım ki başka üflemeli çalgılar falan üfüüüü kimse önümü alamayacak. Ama sevgili hocamız F.U. bana hiç hayal etmediğim alelade bir tavırla “git hepsini geçen hafta gösterdim sende geçir müzik defterine, ezberlersin sonra” dedi. HÖNK. 8 tane nota gösterecek alt tarafı, ağzın mı yorulacak be kadın. Benim için müzik dersi o an bitmişti. Ne notaları defterime geçirdim, ne de ezberledim.
Diğer müzik derslerinde kitaptan bakılacak, şarkı fülütle çalınacak. Hepsinin altına yazıyorum ne notası olduğunu okuya okuya çalıyorum. Bir iki tamam. Daha sonra altına yazmamız yasaklandı. Artık görünce tanıyacakmışız notaları. Hiç umrum değil. Hayatta daha bir kuvvet bana ezberletemez o notaları. Ben yine yazdım paşa paşa hepsinin altına do re artık neyse. Şarkıyı çalma sırası bana geldi okuya okuya çalıyorum yine hoca kitabımı gördü. “yazmak yasak artık bilmiyor musun” dedi. “yazmadan çalamam, notaları bilmiyorum” dedim. Bıdı bıdı konuştu bir ton. Aldı başka arkadaşın kitabını önüme koydu orada yazmıyor ya notaların ne olduğu. “çal” dedi. “çalamam” dedim. “çalmıyor musun” dedi. “çalmıyorum” dedim”. O dönem karnesine müzik dersi 1 gelen ilk ve tek öğrenciydim. Tabi ki de beni bırakamazdı. İnatlaşa inatlaşa bitti o dönemler. Orta okul biter bitmez sinirden ağız kısmı dişlenmiş fülüdümü attım.
Sevgili müzik hocam F.U. senden nefret ediyorum. Hala notaları bilmiyorum, ezberlemedim. O gün kocanla kavga mı ettinde beni tersledin ne yaptın bilmiyorum. Ama sen hiçbir işe yaramayan, hiçbir yere gelemeyecek gıcık kadının tekisin. Sevgiler.


4 yorum:

  1. Zaten öğretmenler bu dünyaya bir şey öğretmek için değil bizi okuldan soğutmak için geliyorlar.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba... bütun ögretmenler ayni degil ama...beni de Lise 1 de fizik dersinden sogutan bir hocam olmustu.... sinifta ayni yoldan problemi cozen 2 ögrenciydik, ilk önce sinavda benim nerede oturdugumu sordu,öbur arkadasima soramazdi, cunku sinifin caliskan ogrencisiydi, sonra tahtaya kaldirip problemi tekrar cozdurdu, sonunda da bu problemi senin cozdugune ikna olmadim dedi ve 2 puanimi sildi... serde genclik vardi gikimi cikaramamistim...ölduyse nur icinde yatsin diyemiyecegim...anilar ah anilar beni 40 yil onceye goturdun Deniz...
    g.c

    g.c

    YanıtlaSil
  3. neredeyse bir ay olucak
    yeni yazılarını bekliyoruz..

    YanıtlaSil
  4. adsız 1
    haklısın :)

    g.c.
    Yoksa şu meşur fizikçiden mi bahsediyoruz. bizde genetik bence fen derslerini sevmiyoruz hocalarınıda sevmiyoruz :))

    adsız 2
    demek ki ruh eşimi bulalı 1 ay olmuş :) vaktim olmuyor eskisi kadar rahat olun gençler :)

    YanıtlaSil