9 Mayıs 2013 Perşembe

Akademi Günlügüm voL 4





Akademi zannedersem 10 Nisanda sona erdi. Aslında ajandamda tarihi yazar ancak şimdi çantamdan almaya üşendiğim için bakamıyorum. Söz bakınca buraya ne zaman bittiğini yazacağım.

Son derslerimizde geçen yazımda söz ettiğim Cevdet Arıcılarla çalıştığımız Venedik Tacirini sahnede oynadık. Pek zevkliydi. Rolümüz Lancelot Goboydu. Kendisi bir soytarı. Herkes içindeki soytarıyı konuşturdu.

Akademi bitti bitmesine de benim için değil. Çünkü ben iki derse hastalığımdan dolayı girememiş ve rapor almıştım. Yani telafi edilmesi gereken iki dersim var.

Akademiden telefon bekliyordum telafi derslerim için geçenlerde aradılar ve Ali İpinin kaçırdığım sahne dersinin telafisini salı veya perşembe alabileceğimi söylediler. Bende Maşukiye’ye gitmiştim annemi görmeye ve salı günü döneceğim için perşembeye adımı yazdırdım.

İki üç hafta olmuş akademi tuzu yutmayalı. Şimdi sahne dersine gidiyorum, hem de tanımadığım bir sürü insan olacak derken sınıfa girdiğimde kimse yoktu. Dersin başlamasına 10 dakika falan vardı. Bir kız içeri girdi muhabbete girebilmek için “Ali İpinin dersi bu sınıfta değil mi” diyiverdim. Allahtan o da konuşkan ve içten biriymiş muhabbetimiz tıkanmadı. Sınıf mevcutlarının beş kişi olduğunu öğrendim. Adaletin bu mu dünya biz yirmi kişi ders yaptık ve vakit hiçbir zaman yetmiyordu!

Ali İpinin ilk dersinde roller dağıtılmıştı. Ben Macbeth’ten Hekate’yi (Hekate yazıldığı gibi okunuyor J) oynayacaktım. Verildiği gün ezberlemiştim. Ne yazık ki hastalanınca sahne dersini kaçırdım. Aslına bakarsanız iyi ki kaçırmışım. Çünkü kendi sınıfımla girseydim sahne sırası bana gelmeyebilirdi.

Ezber yaptığım şeyi kolay kolay unutmam. Gitmeden tekrar üstünden geçtim. Ali İpin sınıfa girdi ve bana “Sen geçen hafta yoktun” dedi. Burnumla ilgili sorunumu anlattım ve telafi için geldiğimi söyledim. O da “Madem telafi için geldin seninle başlayalım” dedi.

Kalp krizi geçirdim.

Fikrine en değer verdiğim hoca. “İyi ki geldim la bu akademiye” dersem, sebebimdir. Bazı sevgili hocalarımız gibi havalarda değil kendisi. Aksine fazladan bir kelime daha öğretme çabasında. Ders boyunca çeşitli kitap önerilerinde bulunuyor. Hem tiyatro, hem de genel kültürümüzü  beslememiz için.

Rolüm sinirli bir cadı. Defalarca başa sardık J Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi yeteneğimde ümidi kestiğim için sadece Ali İpin’den bir şeyler öğrenmenin keyfini çıkardım.

Ali İpin candır J

Fotoğraf kızlarla bir kahvaltıdan bu yazıya eklemek istedim
Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder