18 Şubat 2012 Cumartesi

simdi ve senin haberin yok



Sen ve ben genişçe çift kişilik bir kotlulukta karşılıklı uzanmalıyız. Senin üzerinde rengi atmış kısa kollu soluk t-shirtlerinden biri olmalı. Benim üzerimdeyse kapüşonlu bir sweat. 
Koltuk büyük bir pencerenin hemen önünde olmalı. 
Batacak güneş, tülün izin verdiği kadar aydınlatmalı odayı. 
Koltuktan bir iki adım ileride, kocaman tahta çerçeveli, biraz eski cam bir sehpa olmalı. Altında fotoğraflar ve dergiler olmalı. Fotoğraflar tek tek incelenip albüme yerleştirilmek ve üzerine notlar düşülmek üzere bırakılmış. Sehpanın üzerinde; kül tablası, okuduğumuz kitaplar ve mutlaka müsvedde kâğıtlar ve kurşun kalemler olmalı. 
Yerde pastel renklerde harika bir kilim olmalı. 
Televizyon değil, çok güzel bir müzik setimiz olmalı. Harika şarkılar çalmalı hayatımızın fonunda. Şarkının en bilindik yerlerine, nakaratlarına eşlik etmeliyiz. Birbirimize bakıp gülmeliyiz. 
Bacaklarımızın üstünde rengarenk örgü bir battaniye örtülü olmalı. Açık camdan hafif hafif esen rüzgar, tülü titrettiği gibi bizi de tatlı tatlı üşütmeli. 
Sen romanını okumalısın, ben alışveriş dergilerini karıştırmalıyım. Dergilerin bir ikisi hemen yanımda yerde olmalı, yanlarında bir de evin ihtiyaç listesi. 
Arada gezip görmek istediğimiz yerlerden bahsetmeliyiz. O an da çıkıp gidecekmiş gibi planlar yapıp heyecanlanmalıyız. Hemen o an da para biriktirme yollarını düşünmeli ve o yola baş koymalıyız. 
Senin gözlerin hızlı hızlı soldan sağa satırlarda dolaşırken dergimin üstünden seni izlemeliyim, gülümsemeliyim. 
O koca sehpayı iyice koltuğa yaklaştırmalıyız. Barlardan aşırdığımız bardak altlıklarını, çay kupalarımızın altına koymalıyız. Çayımızın şekeri ve demi tam kıvamında olmalı, peş peşe yudumlar almak istemeliyiz. Çok lezzetli, ev yapımı, çikolata parçacıklı kurabiyelerimiz olmalı, birer tane. 
Ertesi gün bir barda, köşedeki masanın koltuklarında otururken, kahkahalar atmalıyız başımız geriye yatmış, ayaklarımız yerden kesilmiş olmalı. Uzun uzun konuşmalı sahici kahkahalar atmalıyız.
Ama şimdi ben seni seviyorum ve senin haberin yok.

9 yorum:

  1. gene harika dokturmussun...

    seni seviyorum..

    Deniz'in teyzesi

    YanıtlaSil
  2. merhabalar:)
    ne hoş ne cici bir sayfa bu böyle..
    emeklerinize sağlık..
    çok hoş bir tınısı var yazılarınızın..
    seve seve izleyiciniz oldum bile..
    bende sizi bekliyorum sayfama.
    gönül dolusu sevgilerimle..
    :)

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel yazı yazıyorsun bence sende gerçek bir yetenek var

    YanıtlaSil
  4. lütfen hergün mutlaka birşey yaz yazılarında kendimi buldum diyebilirim inan hergün acaba bir şey yazdımı diye girip bakıyorum :)

    YanıtlaSil
  5. teşekkür ederim adlı ve adsız kardeşler :)

    YanıtlaSil
  6. seviyorsan git konuş bence

    YanıtlaSil
  7. yazıdaki kişi kurum ve kuruluşların gerçek hayatla ilgisi yoktur. sadece betimleme yapmayı seviyorum adsız kardeş

    YanıtlaSil
  8. Bu yazdıklarına Adsız isminde milyonlarca yorum yazılabilir.
    öküz adam: "ben oyum ekle beni msnim okuz_@hotmail.com"
    romantik adam: "tatlım harika yazmışsın bıdı bıdı bıdı"
    tiki kız: " Ay çok paçoz hayat yaaa"
    ...
    Başka bi hayale itilmiş adam: " Hayellerine oturacak kişi kurum ve kuruluşları nasıl bulabilrsin ki? Gidip sorsan google da bulamaz. Umarım aynı hayale mensup biri seni bulabilir. Kurum ve kuruluşlar hem ikinci planda kalır hemde daha kolay elde etmek..

    Ama ya sonra ? biras daha sonra? umarım herşey yine çok guzel olur ve o battaniyeyi elinden düşürmeyen mavi gözlü oğlun fotograflardan birini yırtar. Sende yırtık fotograflar cocuğun elindeyken kızmak yerine fotografını çekersin :)
    Yazıların içten ve sadece oturup yazman yeterli.Kalemine sağlık.. Kendine harika bi kalem al ve ondan ayrılma sana tavsiyem bu. Eğer bi gün bırakırsan yazmayı kalem sana hatırlatırcaktır. Bunu istiyorum çünkü senin gibi bi yazara ihtiyacımız var. :)



    Dostoyevski :)

    YanıtlaSil